Çalgı Eğitimi ve Motivasyon

Müzik eğitiminin en önemli ana başlıklarından birisini çalgı eğitimi temsil etmektedir. Çalgı eğitimini Demirkaya (2015:18) “çalgının gerektirdiği teknik donanım ve beceriyi kazandırma, çalgının ait olduğu müzik türünün kuramı, kuralları ve repertuvarının yanı sıra çalgının tarihsel sürecini de içine alan bir eğitim sürecidir.” şeklinde tanımlamıştır. Çalgı eğitiminde amaçlanan durum, öğrencinin çalgısının gerektirdiği teknik kurallara göre en iyi şekilde öğrenmesinin sağlanmasıdır. Bu öğrenme süreci, gerek eğitimci gerekse öğrenci açısından üzerinde disiplinle çalışılması gereken uzun ve zorlu bir süreçtir.

Çalgı eğitiminin sağlıklı koşullar içerisinde yürütülebilmesi için, çalgı eğitimine özgü bazı temel unsurlar esas alınmalıdır. Çalgı eğitimine etkileri bakımından esas alınması gereken en önemli unsurlardan birisi motivasyondur. Çalgı çalışma sürecinde öğrenciyi çalgı çalışmaya istekli hâle getirmek, motivasyonla ilgili bir durumdur. Öğrencide gerekli motivasyonun sağlanması, öğrencilerin çalgı çalışmalarını olumlu etkileyip, çalgı çalma becerilerinin gelişimi ve başarıları açısından oldukça önemlidir. Motivasyonun önemiyle ilgili olarak Fidan (1996, 129)’ın “motivasyon (güdülenme), okuldaki öğrenci davranışlarının yönünü, şiddetini, kararlığını belirleyen en önemli güç kaynaklarından biridir.” şeklindeki açıklamaları oldukça aydınlatıcı niteliktedir. Çalgı eğitimi konusunda, özellikle, çalgı eğitimcilerine büyük görevler düşmektedir. Öğrencileri çalgı çalışmaya istekli hâle getirme, çalgı çalma becerilerini geliştirme isteği oluşturma ve bunların sürekliliğini sağlama konusunda, çalgı eğitimcilerine büyük sorumluluklar düşmektedir.
Motivasyonun bireyler üzerinde önemli etkilerinin olduğu yönünde pek çok araştırma bulunmaktadır. Bu etkiler bakımından, motivasyonu yüksek ya da düşük olan bireylerin başarı ve çalışma durumları arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır. Motivasyon, literatürde güdülenme kelimesiyle eş manada kullanılmaktadır. Motivasyon (güdülenme) ve güdüyle ilgili literatürde çeşitli tanımlar yapılmıştır. Bacanlı (2012, 263) güdüyü “organizmayı harekete geçiren durum” şeklinde tanımlamaktadır. Selçuk (2007, 132) güdüyü “organizmayı etkileyerek, bir amaç için harekete geçmeye sevk eden şeydir. Burada sözü edilen “şey”, bir dürtü, istek, ihtiyaç, hırs vs. olabilmektedir.” biçiminde ifade etmektedir. Seifert’e göre; “Güdülenme, herhangi bir şekilde eylemde bulunma eğilimi, güdü ise bu eğilime neden olan belli bir ihtiyaç ya da istektir.” (Akt. Erden ve Akman, 2007, 226) Işıksaçan (2011, 167), motivasyonu “kısaca insanı çalışmaya sevk etmek, çalışmak için bireyi harekete geçirmek ve isteklendirmek anlamına gelmektedir.” şeklinde tanımlamaktadır. Aydın (2003, 144), güdülenmeyi “organizmayı davranışa iten, bu davranışların düzenlilik ve sürekliliğini belirleyen, davranışa yön ve amaç veren, çeşitli iç ve dış etkenler ile bunların işleyişini sağlayan mekanizmalar olarak tanımlanabilir.” şeklinde ifade etmiştir. Literatürde, bahsi geçen bu iç ve dış etkenlerle ilgili olarak, motivasyon, içsel ve dışsal kaynaklı olarak iki durum üzerinden anlatılmaktadır.

İçsel motivasyonun kaynağı, bireyin kendisiyle ilgili olduğu düşünülebilir. Bu durum, bireyin kişilik özelliklerine ve geçmiş yaşantılarına göre farklılıklar gösterebilmektedir. İçsel motivasyonu olumlu olan bireylerin motivasyonu yüksek olacağı gibi, bu durumun çalışma ve başarı durumlarını da olumlu etkileyeceği düşünülmektedir. Ulusoy (2003, 310) içsel güdülenmeyi “bireylerin öğrenme sırasındaki içsel nedenlerle meydana gelen güdülenmedir. Yaptığı etkinliklerden mutluluk duyma, hoşlanma, yeni bir şeyler öğrenmeyi başarma isteği veya merak etme, konuya ilgi duyma vs.” şeklinde ifade etmiştir.
Dışsal motivasyonun kaynağını, bireyin kendisi dışında diğer etmenlerin oluşturduğu düşünülmektedir. Bu etmenler, bireyin çevresindeki her şey olabilmekte ve bireyi olumlu veya olumsuz etkileyebilmektedir. Dışsal güdülenmeyi Ulusoy (2003, 311), “Öğrencileri öğrenme sırasında dışsal olarak etkileyen nedenlerdir.” şeklinde tanımlamıştır. Selçuk (2007, 219)’a göre dışsal güdü, “bireyin dışından gelen etkileri içermektedir. Bir öğrencinin yüksek not aldığı için öğretmeni tarafından övülerek pekiştirilmesi, buna örnek gösterilebilir.” şeklinde ifade etmiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir