Eğitimde Güdü Kavramı ile İlgili Araştırmalar

Bilen (1995)’in, işbirlikli öğrenme yönteminin; müzik bilgilerinin öğrenilmesi, şarkı söyleme becerilerinin gelişmesi, müziğe ilişkin tutumlar ve güdüsel süreçler üzerindeki etkilerini incelediği araştırmasında, ilköğretim 4. sınıfa devam eden üç grup ile çalışılmıştır. Sınıflardan birinde işbirlikli öğrenme, ikincisinde nota ile öğrenme, üçüncüsünde de kulaktan notalı öğrenme yöntemi uygulanmıştır. Araştırma sonunda işbirlikli öğrenmenin nota ile öğrenme ve kulaktan notalı öğrenme yöntemlerine göre şarkı söyleme üzerinde anlamlı düzeyde etkili olduğu görülmüştür. Ayrıca işbirlikli öğrenme yönteminin nota ile öğrenme ve kulaktan notalı öğrenme yöntemlerine göre müziksel işitme becerilerinin, müziğe ilişkin olumlu tutumların ve müziğe ilişkin güdünün gelişimi üzerinde anlamlı düzeyde daha etkili olduğu sonucuna varılmıştır.

Özsöz (2007), öğretmenlerin öğrenci güdülenmesini sağlamak için kullanabileceği stratejiler ile ilgili bilgi düzeyi ve bu stratejileri öğretim ortamı içerisinde ne derece etkin olarak kullandıklarını incelediği nitel çalışmasında, sınıf gözlemleri ve sözlü görüşmelerden yararlanılmıştır. Geniş bir alan bilgisi taramasından sonra, öğretmenlerin kullanabileceği güdüleyici stratejiler belirlenmiş ve deneklerin bu konudaki bilgi düzeyi ve sınıftaki uygulamaları incelenmiştir. Marmara Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda gerçekleştirilen bu çalışmaya on yabancı dil eğitimcisi gönüllü olarak katılmıştır. Bu araştırma, öğretmenlerin yararlanabileceği güdüleyici stratejilerin sayıca çeşitliliği göz önüne alındığında, ihtiyaç duyulanın nicelikten çok nitelik olduğu gerçeğini ortaya koymuştur.

Kaya (2006) ’nın ilköğretim okullarında II. kademe sanat eğitiminde motivasyonun etkisini ve motivasyonu olumsuz yönde etkileyen öğrenci öğretmen-veli ve idareci ilişkileri, fiziki şartlar, sosyal ve ekonomik farklılıklar gibi sebepler tespit edilerek eğitimin en stratejik unsuru olan sanat eğitimcilerinin daha iyi koşullarda daha istekli olarak çalışmalarını sağlamak, öğrencilerin ders içi motivasyonlarını arttırmak için neler yapılabileceğini incelediği bu araştırmada, sanat eğitimi derslerinde karşılaşılan problemleri görmek amacıyla ekonomik, sosyal ve kültürel yapıda farklı iki okul dört hafta boyunca bir ders saatinde (40 dk.) gözlemlenmiş, iki okul arasındaki farklılıkların öğretmen ve öğrenci üzerindeki etkileri incelenmiştir. Elde edilen veriler doğrultusunda en temelde ailelerin ve diğer branş öğretmenlerinin, idarecilerin sanat eğitimine bakış açılarının değiştirilmesi gerektiği, sanat eğitimi verilebilecek uygun çalışma ortamları sağlanması ve sanat eğitimcisi yetiştiren kurumların programları geliştirilmesi gerektiği yargısına varılmıştır.

Tokinan (2008)’nın “Oyun, Dans ve Müzik” dersinde yapılan yaratıcı dans etkinliklerinin motivasyon, özgüven, beden dili ve dansa ilişkin özyeterlik ve dans performansı üzerindeki etkilerini incelediği araştırması, 2007-2008 öğretim yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı dördüncü sınıf öğrencileri ve İlköğretim Bölümü Okulöncesi Anabilim Dalı dördüncü sınıf öğrencileri ile gerçekleştirilmiştir. Araştırmada nitelikleri birbirinden farklı iki grup bulunduğu için iki farklı araştırma modeli kullanılmıştır. Denek gruplarının ilkini oluşturan Müzik Eğitimi Deney Grubunda zaman dizisi modeli kullanılmıştır. Okulöncesi Eğitimi Grubunda ise ön test – son test kontrol gruplu model uygulanmıştır. Okulöncesi Eğitimi Deney Grubunda yaratıcı dans etkinlikleri yapılırken, kontrol grubunda yapılmamıştır. Araştırmanın verileri Oyun, Dans ve Müzik Dersi Motivasyon Ölçeği, Özgüven Değerlendirme Formu, Beden Dili ve Dansa İlişkin Öz yeterlik Formu ve Dans Performans Testi ile toplanmıştır. Araştırma sonunda yaratıcı dans etkinliklerinin müzik öğretmeni adaylarının Oyun, Dans ve Müzik dersine ilişkin motivasyonları, özgüvenleri, beden dili ve dansa ilişkin öz yeterlikleri ve dans performansları üzerinde anlamlı düzeyde etkili olduğu saptanmıştır. Okulöncesi Eğitimi Deney Grubunda yaratıcı dans etkinliklerinin derse ilişkin motivasyon ile beden dili ve dansa ilişkin öz yeterlikleri üzerinde başlangıca göre anlamlı ve olumlu artış sağladığı saptanmıştır. Deney grubunun dans performansı kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde artarken, özgüven artışı anlamlı düzeyde gerçekleşmemiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir